8/31/2024
Zazaca dili gibi Zazaca yayıncılık da yok olma tehdidi yaşıyor. Vate Yayınları’ndan Deniz Gündüz, “Zazaca Yayıncılık'ın bugünkü mevcut durumu Zazaca dilinin yaşadığı sorunlar ile ilgili" dedi.
Duygu Kıt
UNESCO'nun dil raporlarına göre Kırmancki/Zazaki yok olma tehlikesi altında olan diller arasında yer alıyor. Zazaca yayıncılık yapan yayınevleri de aynı tehdit ile karşı karşıya. Geçmişte bu alanda çalışan birkaç yayınevinden bahsederken şimdi sadece bir yayınevi Zazaca dili ile okuyucularına ulaşıyor.
2003 yılında İstanbul’da kurulan ve hâlâ yayıncılığa devam eden Vate Yayınları bu alanda çalışan tek yayınevi.
‘VATE, ZAZACA YAZIM KONUSUNDA BİR OKUL İŞLEVİ GÖRDÜ’
1996 yılında Stockholm’de Vate Çalışma Grubu’nun kurulmasıyla çalışmalarına başlayan Vate Yayınları’nın yayınlanmış 130’un üzerinde kitabı bulunuyor. Vate Yayınları sahibi Deniz Gündüz, “Vate çalışmalarının amacı değişik lehçe ve şiveleri olan Zazaca’yı standart bir yazım dilene kavuşturmak ve modernize etmek" dedi.
Gündüz çalışmaları hakkında şu bilgileri verdi: “1996'dan bu yana epey bir yol aldığımızı söyleyebiliriz. Benim de üye olduğum bu grup, Zazaca’nın 'dil düzenleyen kurumu' olarak kabul görüyor. Gramer ve yazım kuralları büyük oranda standardize edildi. Vate’nin geliştirdiği bu dille bugün üniversitelerde tezler yazılıyor, bilim, sanat gibi zor alanlarda çeviriler yapılabiliyor. Şimdiye kadar değişik bölgelerden masallar, şarkılar, hikayeler gibi derleme çalışmaları, roman, şiir, çeviri gibi modern türlerde kitaplar da bastık. Fakat ne kadar güçlendirmeye çalışsak da riskler kapımızda.”
‘ZAZACA ÇALIŞAN YAYINEVİ SADECE BİZ KALDIK’
Gündüz, beş yıl öncesine kadar Zazaca yayıncılık yapan başka yayınevlerinin de bulunduğunu fakat tamamının ekonomik nedenler ve okuyucuda karşılık bulmaması nedeniyle kapandıklarını belirtti. “Gelinen süreçte Zazaca çalışan yayınevi olarak sadece biz kaldık" diyen Gündüz, Zazaca dilinin yaşadığı tehdide doğru orantılı olarak yayıncıların da ciddi bir varlık sorunu yaşadığını kaydetti.
Gündüz şunları söyledi: “Zazaca kaybolma tehlikesiyle yüz yüze olan bir dil ve kuşaklar arası aktarım yok. Dilin durumuyla ilgili herhangi bir tedbir söz konusu değil. Bunu yapabilecek güçlü kurumlar var esasında fakat Kürt toplumunun kendisi bu soruna uzak, bir dil bilinci yok. Geçmişte Kürt halkı devletin yasaklarına karşı tepkisel bir koruma geliştirebiliyordu. Ama 70'li yıllarla beraber Kürt siyasal mücadelesini modern tarzda geliştirenlerin çocukları, mücadele dilini Türkçe olarak seçti, anadilini geliştirme konusunda zayıf kaldı. Sonuçta Frantz Fanon’un ‘Siyah deri beyaz maskeler’ dediği yerdeyiz hâlâ.”
’50 YILA KADAR ZAZACA KONUŞAN KALMAYABİLİR’
Geçmişe oranla bugün Zazaca kitap basımının, Zazaca yazan ve okuyan sayısının arttığını fakat bunun yayıncılık ve gündelik konuşmada aynı oranda karşılık bulmadığını belirten Gündüz bazı tehlikelere işaret etti: “Daha önce Kürt diline ‘anlaşılmayan dil’ muamelesi yapan devlet, çözüm süreciyle beraber üniversitelerde Kürtçe bölümler açtı, TRT Şeş ile Kürtçe yayına başladı. Bu süreçle beraber Kürtçe yayın sayısında belirli bir artış oldu. Ancak çözüm sürecinin bitimiyle Kürtçe üzerine yeniden korku iklimi çöktü ve görece bu parlak dönem son buldu. Çözüm süreci döneminde açılan yayınevleri de durumun kötüleşmesiyle beraber kapanmak zorunda kaldı. Genel olarak Kürtçe hızlı bir şekilde eriyor. Böyle giderse 50 yıla kadar Zazaca bir yana, görece durumu çok daha iyi olan Kurmancca bile yok olmakla yüz yüze kalacak. Özcesi Zazaca okuyup yazanlar çoğalsa da Zazaca konuşanlar gittikçe azalıyor. Böyle tezat bir durum söz konusu.”
‘OKURUN AZALMASI YAYINCILIĞI OLUMSUZ ETKİLİYOR’
Hem okuyucuya ulaşmakta hem de maddi anlamda sıkıntı yaşadıklarını belirten Gündüz, yayıncılık önündeki engellerin aşılması için öncelikle Zazaca konuşanların dili sahiplenmesi gerektiğini belirtti. Gündüz son olarak şunları ifade etti: “Vate Yayınları olarak çıkardığımız kitaplar çok dar bir çevrede okunuyor. Haliyle ekonomik sıkıntılarla yüz yüze kalıyoruz. Biz nihayetinde bu dili yaşatmak için bir mücadele veriyoruz. Önemli sıkıntılar var ama bir farkındalık yaratmak ve belli bir bilinç oluşturmak için bir mücadele içerisindeyiz.”
Duvar
- Sanatçıların 'kötülükleri' iyi eserlerini sevmeye engel mi?
- Diyarbakır Surları'na dair
- Tara Mamedova’nın hüznü, Lîlav
- Moskova Kürt Film Festivali başladı
- Karın altında bereketli bir toprak: Zazaca (Kırmancki)
- Zazaca yayıncılık yok mu oluyor?
- Rojhılatlı Kürt yönetmen BKM'ye açtığı davayı kazandı
- İki “boran” arasında
- Deng dergisi'nin 135. Sayısı Çıktı
- Leyla Bedirhan'ın sanat yaşamının 100. yılı