DİTAV tarafından restore edilen Süryani cemaatine ait tarihi kızlar Mektebi, Kültür ve Sanat Merkezi olarak açıldı.

Mümin Ağcakaya

DİTAV tarafından restore edilen Süryani cemaatine ait tarihi kızlar Mektebi, Kültür ve Sanat Merkezi olarak açıldı. Çok sayıda davetli arasında bulunan; Mardin Süryani Kadim Ortodoks Cemaatinin Ruhani Kilisesi Papazı Gabriel Akyüz ve Diyarbakır Meryem Ana Kilisesi Vakıf Yön. Kurulu Üyesi Sait Aslanlar Tigris Habere konuştu.

Süryani Kadim Ortodoks Cemaatinin Ruhani Kilisesi Papazı Gabriel Akyüz, restore edilen binanın kendilerini mutlu ettiğini belirterek, şunları söyldi;

“Bu açılış bizim için önemli. Meryem Ana Kadim Kilisesi, tarihi bir kilise ve etrafında bulunan eserlerle birlikte değerlidir. Açılışı yapılan yer bir dönem Kızlar Mektebi olarak işlev görmüştü. Kızlar Mektebi Osmanlı döneminde faaliyet gösteren Süryani kızlara eğitim veren bir okuldu. Uzun süre eğitim verdikten sonra Cumhuriyetle birlikte bu eğitime son verilmiştir. Daha sonraları burası ev olarak kullanıldı.

Son 20 yılda burası terk edildiği için harabe haline gelmişti. Diyarbakır Süryani Kadim Kilisesi Başkanı Can Şakarer ve arkadaşları bir protokolle mevcut yapıyı DİTAV’a teslim ettiler. DİTAV da bu harabe binayı aslına uygun bir şekilde restore ederek bu güzel eseri Diyarbakır’ımıza kazandırmıştır. Açılışını yapmaktan dolayı mutluyuz.

Özellikle Meryem Ana Kilisesinin bulunduğu mahallede buna benzer birçok tarihi ev bulunmaktadır. Umarız bundan sonra buna benzer başka evler de özüne uygun bir şekilde restore edilerek şehir kültürüne kazandırılır.

Bundan dolayı DİTAV Başkanına, emeği geçenlere, Süryani Kadim Başkanı Can Şakarer başta olmak üzere bütün emeği geçenleri canı gönülden tebrik ediyorum.”

Diyarbakır Meryem Ana Kilisesi Vakıf Yön. Kurul Üyesi Sait Aslanlar da şu açıklamalarda bulundu;

“Binanın yapımında emeği geçen, fikir yürüten, taş üstüne taş koyan herkese kendi adıma ve yönetim kurulu adına çok teşekkür ediyorum.

Ben bu mahallede doğmuş, bu mahallede büyümüş, arkamızdaki Meryem Ana Kilisesinde vaftiz olmuş, şu anda da Diyarbakır Süryani Kadim Meryem Ana Vakıf Kilisesi yönetim kurulu üyelerinden biriyim. Vakfımızın bir parçası olan ve bir zamanlar Kızlar Mektebi olarak anılan bu yapı, Diyarbakır tabiriyle gerçekten bir harabaydı, yani yıkıntı haldeydi. Bizim cemaatimizin elinde yeterli imkân olmadığı için burayı eski haline getiremedik. Bunun için de bir proje geliştiremedik. Ancak DİTAV’dan gelen teklif üzerine aramızda yaptığımız bir protokolle buranın eski haline gelmesine karar verdik.

Ortaya bu kadar güzel bir yapı çıkacağını tahmin etmemiştim. Gerçekten de olağanüstü bir eser ortaya çıktı. Yani bu evde büyümüş, şu anda yurt dışında olan, Hollanda veya Amerika’da yaşayan kardeşlerimize buranın şimdiki görüntülerini gönderdiğim zaman katıla katıla ağlayacaklarını tahmin ediyorum.

Böylesi güzel bir eseri Diyarbakır’a kazandırdığı için, DİTAV’ın bütün gönül vermişlerine gönül borcu olarak kendi adıma ve yönetim kurulu adına çok teşekkür ediyorum.

Umarım bu bir başlangıç olur ve böylesi tarihi yapıların yaşatılması devam eder. Her gün birer birer yok olan Diyarbakır’ın böylesi tarihi evlerinin kurtarılmasında burası bir öncülük yapmış olur. Eskiden böylesi bir evde iki üç aile oturuyor ve huzur içinde yaşıyorlardı. Diğer toplum kuruluşları da birer ikişer böylesi evleri kurtarırlarsa mutlu oluruz.

Diyarbakır’ımız çok güzel gelişiyor fakat yeni yerler bizi hiç ilgilendirmiyor. Bizi Sur içi ilgilendiriyor. Sur içindeki bu evler ilgilendiriyor. Diyarbakır’a geldiğimizde bu tür evlerde nefes alıyoruz. Bu tür eserleri kurtarmaya yardımcı olalım.”

Tigris