yazarlar makaleler
Yerel yönetim adayları ‘LGBTİ+ Dostu Belediyecilik Protokolü’nü imzaladı
4.03.2024

Umut Çolak

SPoD yerel yönetimlere aday olan siyasilere, LGBTİ+’ların kent haklarını savunan protokolü imzaya açtı. Protokolü şu ana kadar sadece CHP, DEM ve TİP’ten bazı adaylar imzaladı.

Sosyal Politika, Cinsiyet Kimliği ve Cinsel Yönelim Çalışmaları Derneği’nin (SPoD) hazırladığı “LGBTİ+ Dostu Belediyecilik Protokolü” ve bu yıl ilk kez imzaya açılan “LGBTİ+ Dostu Belediye Meclis Üyesi Protokolü” 1 Mart Cuma günü yerel adayların katılımıyla İstanbul, Ankara ve İzmir’de imzalandı.

Üç büyük şehirde düzenlenen protokole şu ana kadar Türkiye İşçi Partisi’nden bazı belediye başkan adayları ile CHP, DEM ve TİP’ten bazı belediye meclis üyesi adaylar imza attı.

Yerel seçim süreci boyunca, adaylara LGBTİ+’lar için daha kapsayıcı ve eşit hizmet sunma sorumluluğunu hatırlatmak amacıyla başlatılan çalışma sadece seçim süreciyle sınırlı kalmayacak. Protokolü kapsayan çalışmayla, adayların seçildikten sonra da LGBTİ+ hareketiyle bir arada çalışmalarının ve yerel yönetimlerin her kademesinde LGBTİ+ haklarına dönük faaliyetler yürütülmesinin gerekliliği hatırlatılıyor.

Bu imza bizim için çok önemli ve anlamlı”

SPoD Genel Koordinatörü Oğulcan Yediveren, belediye başkan adaylarının LGBTİ+ hakları ile ilgili kamuya açık bir şekilde bu imzaları atmalarının görünürlük işlevi taşımasının önemine vurgu yaptı.

Protokole Türkiye İşçi Partisi’nden bazı belediye başkan adayları ile CHP, DEM ve TİP’ten belediye meclis üyesi adaylar imza attı

Protokole Türkiye İşçi Partisi’nden bazı belediye başkan adayları ile CHP, DEM ve TİP’ten belediye meclis üyesi adaylar imza attı

VOA Türkçe’ye konuşan Yediveren, LGBTİ+’lar için yapılan protokolün çok anlamlı ve önemli bir adım olduğunu belirterek, “Her şeyden önce LGBTİ+’ların verdiği mücadele aynı zamanda bir görünürlük mücadelesi. Çünkü bu kadar görünmez kılındığınız ve dışlandığınız bir ortamda bir sürü belediye meclisi üyesinin ya da belediye başkan adayının gelip de LGBTİ+ hakları ile ilgili basına ve kamuya açık bir şekilde bu imzaları atması aynı zamanda bir görünürlük işlevi taşıyor. Dolayısıyla bu bizim için önemli ve anlamlı” diye konuştu.

LGBTİ+’ların hikayelerinin sadece onlara düşman olanlar tarafından anlatıldığı bir dönemden geçildiğine dikkat çeken Yediveren, “Dolayısıyla aslında bizim taleplerimizi, bizim sözümüzü, bu adayların taşıması tam da demokratik ülkelerde olması gereken bir şey. Bu adaylar arasından mutlaka seçilenler oluyor ve onlar seçildikten sonra biz iletişimimize devam ediyoruz. Yani bu sadece burada imzayı aldık, fotoğraf verdik ve orada bitti gibi ilerlemiyor. Çoğu gerçekten bizim aktif bir şekilde taleplerimizi dinleyen ve bunlara elinden geldiğince cevap vermeye çalışan insanlar oluyor” dedi.

“LGBTİ+ örgütlülükleriyle, kadın örgütlülükleriyle, belediye meclislerinde karar alıcı düzeyde ortak çalışmamız gerekiyor”

Yerel yönetimlerin, insanlarla doğrudan temasın kurulduğu yerler olduğunu kaydeden TİP’in Bakırköy Belediye Başkan adayı Bilge Seçkin Çetinkaya, “Burada doğrudan bir demokrasi anlayışını oturtmamız gerekiyor. LGBTİ+ örgütlülükleriyle, kadın örgütlülükleriyle, belediye meclislerinde karar alıcı düzeyde ortak bir biçimde çalışmamız gerekiyor ve politikalar oluşturmamız gerekiyor. Bunların çok büyük bir bölümü elimizden alınan haklarla ilgili; eğitimle, sağlıkla, istihdamla ilgili. Bir belediyenin baştan aşağı toplumsal cinsiyet anlamında eğitimden geçmesi ve buna uygun bir istihdam politikası izlemesi gerekiyor. Dolayısıyla en azından bu seçim döneminde bunları gündeme getirmek ve ana politikanın gündemine sokmak için çalışacağız” ifadelerini kullandı.

Belediye hizmetlerinden en mahrum bırakılan kesimlerden biri LGBTİ+lar”

Tarihsel olarak belediyecilikten ve belediye hizmetlerinden en mahrum bırakılan kesimlerden birinin LGBTİ+’lar olduğunu kaydeden Talya Aydın da, “1 Nisan sabahı uyandığımızda, bu protokolün seçilmiş imzacısı belediye meclisi üyeleri, belediye başkanları olduğu takdirde, istihdamdan cinsel sağlığa, toplumsal cinsiyet eşitliği programlarından eğitime kadar her türlü somut projenin LGBTİ+’lar lehine hayata geçirilebilmesi mümkün olacak” dedi.

SPoD hakkında

2011 yılında bir grup akademisyen, hukukçu ve aktivist tarafından kurulan dernek, LGBTİ+'ların yaşadığı sorunlara kalıcı ve kapsamlı çözümler üretmek ve yine LGBTİ+'ların maruz kaldığı baskı, şiddet ve ayrımcılığı azaltmak için çalışıyor. Hukuki, sosyal ve psikolojik danışmanlık, dava takibi, ruh sağlığı ve sosyal hizmet uzmanlarına, avukatlara, kurumlara, belediyelere eğitimler veriyor.

VOA


İÇERİK BAŞLIKLARI
×
 MAKALELER   yazarlar