yazarlar makaleler
Türkiye'nin aile içi çocuk istismarı gerçeği
17.11.2023

Kendimi suçladım. 12 yaşındaydım'

Türkiye’de çocuklara yönelik istismar suçu giderek artıyor. Aile içi istismara maruz bırakılan A.D. çocukken yaşadıklarını Artı Gerçek’e anlattı. Uzmanlar da aile içi cinsel istismarın çocuklarda uzun süreli yıkıcı etkilerini anlattı.

Sinem Nazlı DEMİR

Aile içi istismarı büyük bir toplumsal sorun olarak karşımıza çıkıyor. Türkiye İstatistik Kurumu’nun yayınladığı son verilere göre, 2022 yılında yaklaşık 32.000 çocuk istismar edildi, cinsel suçların öznesi oldu. 2021 yılında ise 117’si 15 yaşından küçük olmak üzere 7.000 kız çocuğu doğum yaptı.

Çocuklara yönelik istismar suçu dünyada giderek artıyor. Dünya Sağlık Örgütünün 2017 yılında yaptığı çalışmaya göre dünyada 15-19 yaş aralığındaki yaklaşık 15 milyon kız çocuğu istismara uğradı.

Türkiye’de de durum farklı değil. Türkiye İstatistik Kurumu’na göre 2014 yılında 11.095 çocuk, 2015 yılında 12.689 çocuk, 2016 yılında 16,877 çocuk ve 2017 yılında 18.623 çocuk cinsel istismara maruz kaldı.

‘İLK ÖNCE TACİZLERE BAŞLADI, ANLAMAYACAĞIMI DÜŞÜNDÜ’

Dünya Sağlık Örgütü’ne göre ise Türkiye’de her 100 çocuktan 8’i cinsel istismara maruz kalıyor. A.D. çocukken aile içinde cinsel istismara maruz kalan çocuklardan sadece bir tanesi.

A.D. çocukken aile içinde cinsel istismara maruz bırakılan çocuklardan sadece bir tanesi. İstismarın kalıcı etkilerini taşıdığını söyleyen A.D. maruz bırakıldığı süreci anlattı:

“Aslında o yaştayken çok bunu tehdit olarak algılayamıyorsun ama bir farklılık olduğunu hissediyorsun. “Diğer insanların bana yaklaşımıyla onun bana yaklaşımı bir değil, o bana farklı bir şey yapmaya çalışıyor. Farklı şekilde bakıyor” diyorsun. İlk önce tacizlere başladı. Ve bunları benim anlamayacağımı düşünerek başladı. 12 yaşındaydım.”

A.D. maruz bırakıldığı şiddetin cinsel istismar olduğunu sonradan anladığını belirtti:

“Başka kişilerin bana sarılması vardı. Ama onun sarılması daha farklıydı. Yaşadığım şeyden emindim. Sahneler hatırlıyorum mesela, “Hadi gel kolunu ovayım” deyip ovmaya çalışırken eliyle bana dokunmaya çalıştığı anı hatırlıyorum. Bir noktadan sonra bunu açık açık yapmaya başladı. Aradan 3-5 ay geçti ve bana ‘Neden şimdi sarılmama izin vermiyorsun, önceden veriyordun’ demeye başladı.”

‘BUNU ANLATMAK ÇOK ZOR. DESTEK ÇOK ÖNEMLİ’

İstismar sürecinde türlü tehditlerle karşılaştığını söyleyen A.D. ev içerisinde kendi geliştirdiği yöntemlerle nasıl korunmaya çalıştığı şöyle anlattı:

“Bu bir tehditle devam ediyordu. “Ben senin yanına geldim, sen benim sana dokunmama izin vermedin. Bak gör akşam neler olacak?” Kendimi suçladım. Bilmiyordum. İşin içeriğini bilmiyorum ve sanki ben bir şey yapmışım da buna maruz kalmışım gibi hissediyordum. Bu kişiyle birlikte yaşıyorsan kendini koruma yöntemleri geliştirmen gerekiyor: “Ben abdest alıyorum, bana o yüzden dokunamazsın” diyordum. Aklımın hep bir yerinde. Hep burada duruyor.”

‘EBEVEYN TARAFINDAN YAPILAN İSTİSMARIN YIKICI ETKİLERİ VAR’

Olayın oluş biçimi ve çocukların yaşı göz önüne alındığında, aile içi cinsel istismarın çocuklarda ne gibi etkilere sebep oluyor?

Konuyla ilgili Sosyal Hizmetler Uzmanı Oben Südütemiz uzun süreli etkilerle ilgili konuştu:

“Çocukların duydukları utanç, suçluluk ve sonuçlarından korkmaları, onların kendilerini ifade etmeleri için, başlarına geleni anlatmaları için engel taşıyor. Tabii bir de olayın aile içi cinsel istismar olarak bakıldığında çocuklara inanılmaması çok yüksek oluyor. Birkaç kez annelerine söylemelerine karşın maalesef pratikte sessiz kalınması da, istatistiklere yansımayan bir durum.”

Çocukları istismar eden faillerin ebeveynler olabileceği ihtimalini de belirten Südütemiz; aile içi istismar, ensest sonucu çocuklardaki etkilerin çok daha yıkıcı olabileceğinin altını çizdi:

“Örneğin bir çocuğun annesi ve babasıyla birlikte yaşadığını düşündüğümüz zaman, aile içerisinde güven duyduğu kimdir? Annesidir, babasıdır ama bu güven duygusunu, otoritesini kullanan ebeveyni tarafından çocuğun istismar edilmesi çok daha yıkıcı etkilere sahip.”

‘ÇOCUKLARDA GERİYE DÖNÜK DAVRANIŞLAR GÖRÜLEBİLİYOR’

Çocuk istismarı ve ensest suçlarından dolayı çocuklarda görülen değişimlere de değinen Südütemiz, birçok çocuğun kendi gelişimlerinin dışında davranışlar sergilediğini söyledi:

“Küçük yaştaki çocuklarda özellikle kazanılmış gelişim özellikleri dediğimiz, altına ıslatma, geriye dönük özellikler, parmak emmeye başlamak, cinsel bölgeleriyle oynama dediğimiz yetişkinlerin cinsel eylemlerini taklit etme davranışları görülüyor. Çocuklarda önemli derecede öğrenme güçlükleri, okulu terk durumları var. Akranlarıyla iletişim kuramadığı için de çok ciddi yıkıcı tepkiler, kendine zarar verme, madde kullanımı gibi özellikler de görülüyor.”

‘BİRÇOK OLAY AİLE İÇİNDE KAPATILIYOR’

Türkiye’de çocuklara yönelik istismar artmasına rağmen faillere verilen cezalar genellikle caydırıcı olarak nitelendirilmiyor.

Önce Çocuklar ve Kadınlar Derneği’nden Avukat Nilda Baltalı, faillerin hangi hukuki süreçlerden yararlanmaya çalıştıklarının altını çizdi:

“Aile içi dediğimiz cinsel şiddetin boyutu yıllarca süren, birden fazla kez saldırı şeklinde karşımıza çıkıyor. Genelde failler çocukların savunmasızlığından ve cinsellikle ilgili bilgisinin olmamasından yararlanıp, aile içindeki ortamı değerlendiriyorlar. Cinsel istismarın bir kerelik olan olaylardan ziyade çok boyutlu bir şekilde sarkıntılıkla başlayıp nitelikli istismara dönüştüğünü söyleyebiliriz. Çoğunlukla mağdurlar failler tarafından uğradıkları saldırıyı hatırlamakta zorlanıyorlar.”

Baltalı, şikayetlerin soruşturma ve kovuşturma aşamalarında çocuğun beyanının esas alınması gerektiğini vurguladı:

“Özellikle çocuğun beyanının esas alınmadığı noktalarda, çocuk şikayetten vazgeçirilebiliyor. Özellikle 12 yaşın üstündekilerde çocuk şikayet etmediği durumda kovuşturma yapılmıyor. Soruşturma dahil yapılmıyor. Yargının daha dikkatli ve özenli davranması gerekiyor.”

ÇOCUK CİNSEL İSTİSMARININ BELİRTİLERİ NELERDİR?

Bir çocuk cinsel istismara maruz bırakılmışsa hangi belirtileri gösterir? Çocuk istismarı ile mücadele eden Nirengi Derneği, konuyla ilgili bilgileri açıkladı:

- Yürümede ya da oturmada zorluk

- Fiziksel yakınmalar (karın ve baş ağrısı, kusma)

- Açıklaması olmayan dudak/ağız ve genital/anal çevresinde ağrı, şişme, kızarma, kanama

- Aşırı temizlenme ihtiyacı veya temizliğin ihmali

- Aşırı riskli davranışlar (kendine zarar verme) ve intihar girişimleri

Artı Gerçek


İÇERİK BAŞLIKLARI
×
 MAKALELER   yazarlar