yazarlar makaleler
Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu davası: Mahkeme fesih talebini reddetti
14.09.2023

CANAN COŞKUN

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu’na açılan kapatma davasının üçüncü duruşmasında karar açıklandı. Mahkeme, davanın reddine karar verdi. Salondaki kadınlar, kararı sevinçle karşıladı.

İstanbul 13’üncü Asliye Hukuk Mahkemesi’nde görülecek duruşma öncesi Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi önündeki meydan polis bariyerleri tarafından çevrildi. Duruşmayı takip etmek üzere CHP’li Canan Kaftancıoğlu ve CHP milletvekili Turan Aydoğan da adliyedeydi. Duruşma yoğun katılımdan dolayı İstanbul 37’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nin salonunda yapıldı.

Duruşma başlangıcında platform üyesi iki kadının adliyeye girerken yanında bulunan gökkuşağı bayrağı sebebiyle gözaltına alındığı öğrenildi.

Duruşmada İstanbul, İzmir, Bursa, Denizli baroları ve Türkiye Barolar Birliği’nden temsilciler hazır bulundu. Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı ve Kadınlarla Dayanışma Vakfı’ndan katılımcılar duruşmadaydı.

Türkiye İnsan Hakları Vakfı ve İfade Özgürlüğü Derneği de davaya müdahil olmayı talep etti. Ardından erkek şiddetiyle yaşamını yitiren kişilerin yakınları tanık sıfatıyla ifade verdi.

Tanıklar dinlendi

Konya’da ablasını eşinin şiddetiyle kaybeden Elif Nur Ertürk: İlk desteği platformdan gördük. İlk duruşmadan son duruşmaya kadar yanımdalardı. Katil, son duruşmada ‘Kadın katilleri dışarıda gezerken ben neden tutukluyum’ dedi. Bizim yanımızda devlet yoktu o zamanlarda ama platform yanımızdaydı. Platformun kapatılmak istenmesi canımı yakıyor. Ablam evlendikten sonra soyismi Çiçek olmuştu. O zamanlarda ‘Başka çiçekler solmasın istiyoruz’ demişlerdi. Başka çiçeklerin solmaması için derneğin kapatılmamasını istiyorum.

Eskişehir’de sevgilisi tarafından öldürülen Tuğçe Can’ın ikizi Tuğba Can: Bu yıl ikizimi erkek şiddetiyle kaybettim. O zamana kadar platform yanımızda oldu. Ailemiz kadar yakınlar. Asla yalnız yürümeyeceksin dediler, gerçekten de öyle oldu. Platformun kapatılması yerine desteklenmesini istiyorum.

Manisa’da 2013’te boşandığı eşi tarafından öldürülen Gülşah Kurbar’ın annesi Nuray Çalayır: Kızımı kaybettim. Platformun manevi desteği vardı. Onları bulmasaydım yalnız kalacaktım. Böyle bir desteğin kadınlardan esirgenmemesini istiyorum.

Bahar Genç: Görümcem kardeşim gibiydi. Eşi tarafından öldürüldü. Bu derneğin faaliyetlerine devam etmesini istiyorum. Kadınlar hep yaşasın, anneler ölmesin, dışarıdaki katiller tutuklansın.

Avukat Doğan C.G. tarafından pencereden atılarak öldürülen Fatma Duygu Özkan’ın annesi Nursel Uyar: Bu platformun kapanmasını istemiyorum, kendilerine sonsuz teşekkür ediyorum.

İstanbul’da çalıştığı işyerindeki bir erkeğin öldürdüğü Fatma Şengül’ün oğlu Gökay Şengül: Platform sayesinde sanık müebbet hapis cezası aldı. Sesimize ses oldular.

2011 yılında ayrıldığı eşi tarafından öldürülen Gülay Yaşar’ın ablası Esra Yaşar: Platform 13-14 yıldır yanımızda. Bir evlat kolay yetişmiyor. Sahipsiz bir şekilde yok olup gitmek istemiyoruz. Kapatılmasını değil, desteklenmesini istiyoruz.

Melek Yakupoğlu: Ben çok şanslıyım, en azından evladımın canı sağ kaldı. Ama evladımı döven, saçlarından sürükleyen o adam sadece para cezası aldı. Platform bana hep destek oldu, biz de derneğin hep yanındayız. Başka kadınlar şiddet görmesin, öldürülmesin. Böyle platformlar sayesinde kendimi güçlü hissediyorum, güvende hissediyorum.

Katılma talepleri reddedildi

Tanıkların dinlenmesinden sonra hâkim, bugünkü duruşmada davaya müdahil olmak isteyen dernek ve vakıfların talebini reddettiğini ve yeterince tanık dinlendiği için bundan sonra tanık dinlenmeyeceğini duyurdu.

Kadınlar yaşayacak’

Daha sonra platform yetkililerine söz hakkı verildi. Platformun genel temsilcisi Gülsüm Kav şöyle konuştu:

“Öyle bir hukuki gidişat söz konusu ki, ben mantığa davet etmek istiyorum. Çünkü bütün hukuki sürece baktığımızda bize açılan davada inanılmaz bir mantıksızlık görüyoruz. Eşit olmadığımız yalanına karşı eşit bir dünya hayali kuruyoruz. Bu duruşmadan ne sonuç çıkarsa çıksın kadınlar yaşayacak. Biz karar ne olursa olsun eşit ve güzel ülkemizi kuracağız.”

Büro, bina, kapı değil, sizleriz’

Kav’dan sonra platformun genel sekreteri Fidan Ataselim söz aldı. Ataselim, kadınlar yaşasın diye 6284 sayılı kanunu ve Anayasa’yı hayata geçirmeye çalıştıklarını söyledi. Ataselim, yetkililer görevini yerine getirmediği için ülkenin dört bir yanında mücadele ettiklerini belirterek şunları söyledi:

“Bu ahlaksızlıksa eğer bunu sürdüreceğiz. Adalet sistemine olan güven sarsılmış durumda, bizler gerçek adaletin yerine gelmesi için katkıda bulunuyoruz. Yetkililerin bu kararları toplumda adalete olan güveni sarsıyor. Buradan bir umut görerek ayrılmak istiyoruz. Hukuksuzca açılan bu davanın politik saikleri de var. Mücadele eden her kadını sindirmek isteyen bir dava bu. Çıkacak karar bizden bir şey götürmez, ama kadınların adalete olan inancından çok şey götürür. Ne karar çıkarsa çıksın, mutlaka kadın cinayetlerini durduracağız. Biz sadece bir bina, büro, kapı değiliz, biz sizleriz.”

Denetim raporu: ‘Kanuna aykırı bir eylem yok’

Avukatlar da davanın reddedilerek derneğin kapatılması yönünde karar verilmemesini talep etti. Avukatlar derneğin yöneticilerine karşı açılan davaların bu davaya konu edilmesiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Avukatlar, söz konusu davaların beraat ve takipsizlik kararlarıyla sonuçlandığını söyledi. Derneğin öldürülen kadınların yakınlarının sesi olduğunu aktaran avukatlar, valiliğin dernekle ilgili hazırladığı denetim raporlarında da kanuna aykırı herhangi bir eylem olmadığının yazıldığını belirtti. Mahkeme, avukatların konuşmasından sonra davayı reddettiğini açıkladı.

Ne olmuştu?

‘Nafaka mağduru’ olduğunu iddia eden bir kişinin, 2016’da Başbakanlık İletişim Merkezi’ne (BİMER) yaptığı şikâyetler gerekçesiyle Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu Derneği hakkında soruşturma başlatıldı.

Savcı Mustafa Güner, Aralık 2021’de hazırladığı 1,5 sayfalık davanamede ‘derneğin kanuna ve ahlaka aykırı faaliyet yürüttüğü’ gerekçesiyle feshini talep etti.


Dernekler Kanunu’na göre derneklerin tüzüklerinde belirtilen çalışma konuları dışında faaliyette bulunamayacağı ve bunu yapan dernek yöneticileri hakkında öngörülen hapis ve para cezalarının hatırlatılan davanamede, ‘derneğin amacı dışında faaliyet gösterdiği, dernek amacının kanuna aykırı hale geldiği kanaati oluştuğu‘ yazıldı.

Bu suçlama şikâyet dilekçesinde de şu cümlelerle yer alıyordu:

“Derneğin kadın haklarını koruma kisvesi altında aile mefhumunu yok sayarak aile yapısını parçaladığı, kadınları ve çocukları yok sayarak bu kişiler üzerinden menfaat elde ettiği, toplumda kaos yaratıp mağduriyetleri artırmayı amaçladığı, Cumhurbaşkanı hakkında hakaret söylemleri olduğu, aileyi ve toplumu parçalamayı amaçladığı, Sebahat Tuncel, Gültan Kışanak gibi isimlerle terör faaliyetlerine katılan kadınları savunarak yayın yapıldığı…”

Katıldıkları basın açıklamaları nedeniyle platformun yöneticilerine karşı açılan davalar da derneğin kapatılmasına yönelik davanın dosyasına eklenmişti.

Platform verilerine göre dava Nisan 2022’de başladığından bu yana en az 461 kadın öldürüldü.

Diken

İÇERİK BAŞLIKLARI
×
 MAKALELER   yazarlar