yazarlar makaleler
İsrail’in 11 Eylül’ü: Hamas’ın Aksa Tufanı operasyonu
10.10.2023

Fransa Irak Araştırma Merkezi Direktörü Dr. Adil Bakhawan, Hamas’ın 7 Ekim’de başlattığı Aksa Tufanı operasyonunun İsrail için 11 Eylül saldırısıyla eşdeğer olduğunu belirterek, “Hamas’ın bu ani ve beklenmedik saldırısı karşısında İsrail’in kibri, İsrail efsanesi, istihbaratı ve ordusu tahrip edilmiştir. Şu anda İsrail kendisini kapana kısılmış yaralı bir kaplan olarak görüyor” dedi.

Rûdaw TV’de Senger Abdurrahman’ın sunduğu öğle bültenine katılan Fransa Irak Araştırma Merkezi Direktörü Dr. Adil Bakhawan, Hamas ile İsrail arasındaki çatışmaları değerlendirdi.

Dr. Adil Bakhawan, 11 Eylül'de ABD'nin kendi topraklarında saldırıya uğramasına benzer şekilde, İsrail'in de kendi topraklarında ilk kez saldırıya uğraması nedeniyle Hamas saldırılarının 11 Eylül saldırısıyla eşdeğer olduğunu söyledi.

İsrail’in şu anda kayıplarından ziyade Filistinli militanların elindeki İsrailli savaş esirlerini kurtarmanın peşine düşeceğini ve bu konunun İsrail’i daha fazla rahatsız ettiğini ifade eden Bakhawan, daha önceki çatışmalar sırasında İsrail’in bir esir karşılığında bin Filistinli esiri serbest bıraktığını anımsattı.

"İsrail savaş cephesinin genişletilmesini istemiyor"

Hamas’ın bu ani ve beklenmedik saldırısının İsrail için bir trajediye dönüştüğünü belirten Dr. Adil Bakhawan, İsrail’in çatışmaların sadece Hamas ile sınırlı kalmasını istediğini ifade etti.

Bakhawan şöyle devam etti:

"İsrail, yalnızca Hamas'la savaşta ön saflarda yer almalı ve silahlı gruplarla yeni bir savaş cephesi açacak hiçbir şey yapmamalı. Bu gerçekleşirse İsrail, silahlı gruplarla savaş cephesini genişletirse, bununla baş etmek çok zor olacak. İran da savaşa karışırsa İsrail daha büyük bir felaketle karşı karşıya kalacak.

Lübnan, Irak ve Suriye'deki diğer milisler yalnızca açıklama yapmakla yetindi henüz tam olarak hareket geçmediler. İsrail'in kara saldırısı başlatması durumunda harekete geçip tepki göstereceklerini bekliyorlar. Dolayısıyla İsrail’in saldırılarına şart koşuyorlar, bu nedenle İsrail’in hem çatışmaların sınırlandırılması hem de Gazze’deki esirlerini düşünmesi kendileri açısından daha isabetli olacağını düşünüyorum."

"İran olmazsa Hamas ve Hizbullah gibi milis güçler devlete alternatif olmazdı"

"Saldırıların arkasında İran’ın olduğuna dair iddialar var, siz buna katılıyor musunuz?" sorusu üzerine Dr. Adil Bakhawan, “Bu saklanacak bir şey değil. Hamas’ın sözcüsü geçtiğimiz gün yaptığı bir açıklamada, ifade ettiği ilk şey İran’a teşekkür etmekti. Dolayısıyla bu saklanacak veya gizlenecek bir şey değil. İran onlara danışmanlık hizmeti ve silah temin ettiğini açık bir şekilde dile getiriyorlar. Dolayısıyla sorunuza cevaben ne Hamas, Hizbullah, Heşdi Şabi, Suriye’deki milisler ne de Husiler arkalarında İran gibi bölgesel ve büyük bir devlet yoksa devlet güçlerine alternatif hale gelemezlerdi” değerlendirmesinde bulundu.

Bakhawan, “İran, Suudi Arabistan ile İsrail arasında uzun zamandır beklenen yakınlaşmayı kendisine karşı bir hamle olarak görüyor ve bu yakın ilişkiyi baltalamak için bu yaygın saldırının arkasında İran'ın olma olasılığı oldukça yüksek” dedi.

"İran, İsrail ile Suudi Arabistan arasındaki yakınlaşmadan rahatsız"

Ortadoğu’daki çekişmelerin merkezinde Filistin ve Kürt sorunu olduğunu belirten Bakhawan, “Ortadoğu’da iki ana ve merkez diyebileceğimiz konu var, bu iki ana mesele de demokratik ve barış yoluyla çözülmemesi takdirde, nitekim ancak devlet kurmakla çözülebilir. Sizi temin edebilirim ki Avrupa'daki, ABD'deki veya Ortadoğu'daki hiçbir lider, Ortadoğu'daki Filistin ve Kürt uluslarının sorununu çözmeden Orta Doğu barışçıl, istikrarlı ve ekonomik açıdan müreffeh bir bölgenin olmasını hayal dahi etmesinler” ifadelerini kullandı.

İsrail yetkililerinin Hamas’ın bu saldırıları karşısında eli kolu bağlı kalmalarının bir başarısızlık olarak nitelendirdiklerini aktaran Bakhawan, "İsrailli yetkililer, ülkenin güvenlik teşkilatlarının başarısızlığının ne olduğunu, bu kadar savaşçının nasıl İsrail'e girebildiğini, bu kadar İsrail askerinin öldürüldüğünü, bu kadar esirin verildiğini hala anlayamıyor, tüm bu soruların araştırılması gerekiyor” diye Bakhawan, bunun “Bölgenin en güçlü ordusunun en büyük yenilgiyi aldığı gerçeğini değiştirmez. İsrail, Hamas'ı tamamen bitirmek için elinden geleni yapıyor” dedi.

Türkiye'nin Rojava'daki saldırıları

Türkiye’nin Rojava’ya yönelik saldırıları hakkında da değerlendirmelerde bulunan Dr. Adil Bakhawan, Türkiye’nin bu saldırıları sadece PKK’ye yönelik mi yoksa o da saldırı zeminini genişletmenin peşinde mi? İlk önce bunun yanıtını bulmamız lazım. Hamas ile İsrail arasındaki savaş bize Kürdistan topraklarında yürütülen yaygın çatışmalarda bir fikir vermeli. Kürt sorunu çözülmeden İran, Irak, Suriye ve Türkiye istikrarlını sağlanamayacağı gerçeği bilinmeli" diye ekledi.

Hamas'ın silahlı kanadı cumartesi sabahı İsrail'e karşı yüzlerce roket fırlatarak mayıs ayındaki çatışmaların ardından varılan ateşkesi sona erdirdi.

Saldırıyla birlikte çok sayıda silahlı Hamas militanı da İsrail'e girdi. İsrail ordusu "savaş hali" ilan ederken, Hamas'ın sürpriz ve koordineli saldırılarında şu ana kadar İsrail'den 800, Gazze'den ise 5600 kişinin yaşamını yitirdiği ve Hamas'ın ayrıca 130 kişiyi kaçırdığı belirtiliyor.

Rudaw


İÇERİK BAŞLIKLARI
×
 MAKALELER   yazarlar