yazarlar makaleler
Seyit Rıza bu toplumun hafızasıdır, köşe taşıdır
1/21/2024

Eyüp HANOĞLU-Nuray Atmaca

Son zamanlarda tartışma konusu edilmeye çalışılan Seyit Rıza’nın Dersim için ne ifade ettiğini Dersim Araştırmaları Merkezi yöneticilerinden, araştırmacı-yazar Hüseyin Ayrılmaz’a sorduk. Seyit Rıza’nın önemli bir köşe taşı olduğunu belirten Ayrılmaz, “Devletin saldırısını anlıyorum ama kendi içimizden çıkan birilerinin bu deyimleri kullanmasını haksızlık olarak görüyorum” dedi.

Seyit Rıza, 1863’te Ovacık’a bağlı Lertik/Ağdat (Dumantepe) köyünde doğdu. Batı Dersim Şıx Hesenan (Şeyh Hasan) aşiretinin Yukarı Abasan kolundan olan Seyit İbrahim’in altı oğlundan biridir.

Seyit Rıza, Dersim Katliamı’ın yaşandığı 1937’nin yazında daha fazla kan dökülmemesi adına barış görüşmeleri yapmak üzere Erzincan’a doğru yola çıktı. Tarihler 10 Eylül 1937’yi gösterdiğinde Seyit Rıza ve yanında bulunanlar tutuklandı ve Elazığ’a sevki yapıldı.

Adalet Bakanlığı’ndan gelen talimat üzerine, düzmece bir mahkemeyle, 1937 yılında 14 Kasım’ı 15 Kasım’a bağlayan gece yarısı 5 yol arkadaşı ve oğlu ile birlikte Elazığ Buğday Meydanı’nda idam edildi. İdam edilebilmeleri için 74 yaşındaki Seyit Rıza’nın yaşı 54’e indirilirken, oğlu 17 yaşındaki Resik Hüseyin’in yaşı ise 21’e yükseltildi.

Seyit Rıza ve yol arkadaşlarının idam edilişinin üzerinden tam 86 yıl geçerken, mezar yerleri dahi henüz bilinmiyor. Dersimliler ise 86 yıldır seyitlerinin ve yakınlarının mezar yerlerini arıyor.

Seyit Rıza ve yol arkadaşlarının idamı sonrasında Dersim’in coğrafyası, kültürü, dili ve inancına yönelik topyekûn bir harekata girişilmiş, resmi rakamlara göre 12-16 bin, bağımsız araştırmacı ve tarihçilere göre ise 50-60 bin civarında Dersimli çocuk, yaşlı, kadın yaşamını yitirdi.

Dersimliler ve dostları her 15 Kasım’da ve Dersim Katliamı’nın kararının verildiği tarih olan 5 Mayıs’ta ‘hiçbir şeyi unutmadık, hiçbir şeyi affetmedik’ diyorlar. Her yıl sadece Dersim’de ve Türkiye’de değil dünyanın birçok yerinde anmalar yapılarak bellek taze tutuluyor.

Son zamanlarda tartışma konusu edilen, geçmişte de dönem dönem pozisyonu tartışma konusu edilmeye çalışılan Seyit Rıza’nın Dersim için ne ifade ettiğini, dosyamızın bu ikinci bölümünde Dersim Araştırmaları Merkezi (DAM) yöneticilerinden, araştırmacı-yazar Hüseyin Ayrılmaz’a sorduk.

“KANAAT ÖNDERLERİMİZİ İTİBARSIZLAŞTIRMAK BÜYÜK HAKSIZLIKTIR”

Toplumların tarihinde bireylerin rolünün tartışılmaz olduğunun altını çizerek sözlerine başlayan Ayrılmaz, “Dolayısıyla Dersim tarihi söz konusu olduğunda bazı kanaat önderlerimiz, ileri gelenlerimiz, bazı şahsiyetler üzerinde itibarsızlaştırmaya dönük tartışmalar yersiz ve bu halka yapılabilecek, bu halkın tarihine mücadelesine, kültürüne yapılabilecek en büyük haksızlıktır. Seyit Rıza bunlardan biridir. Seyit Rıza bu toplumun hafızasıdır” dedi.

“SEYİT RIZA BU TOPLUMUN ÖNEMLİ BİR DEĞERİDİR”

Seyit Rıza’nın kendi dönemi içerisinde bu toplumun önemli bir şahsiyeti ve değeri olduğunu vurgulayan Ayrılmaz, “Dersim’in yakın tarihi ve 38 Soykırımı söz konusu olduğunda, bir insandan söz edilecekse Seyit Rıza ilk sıralarda yer alır. Duruşuyla, mücadelesiyle, kendi döneminde bu halkın yararına attığı adımları düşündüğümüzde bunlar bizim için çok değerlidir. İkincisi Seyit Rıza, 1938 soykırımıyla birlikte ismi anılan ender insanlardan biridir. Onun için ona yönelik saldırıları, ona yönelik haksız itibarsızlaştırma eleştirilerini taraflı buluyorum ve bu toplumun yararına olduğunu düşünmüyorum. Aksine bu topluma yapılabilecek en büyük kötülük olarak değerlendiriyorum” diye belirtti.

“DERSİM HALKI VE YAZAR-ÇİZERİ BUNA İTİBAR ETMEMELİDİR”

Seyit Rıza’nın dönem dönem tartışma konusu edilip toplumdaki yerinin sorgulanmasına değinen Ayrılmaz, şunları ifade etti:

“İçimizden çıkmış bazı sömürge memurlarının buna alet olması, özellikle Türk tarihçilerinin haksız ithamlarını haklı kılacak şekilde onun üzerinde tartışma yürütmeleri, onların düştüğü durumun ne olduğunu gösteriyor. Dolayısıyla bunları yanlış olarak değerlendiriyorum ve Dersim halkı da Dersim yazar çizeri de buna itibar etmemelidir diye düşünüyorum. Bu haksızlıktır.

Tarihte bireyin rolü söz konusu olduğunda, örneğin 38 öncesi süreçte sömürge zihniyetinin bu topraklarda yapmak istediğini, bu toplumu nereye koyduğunu, bu toplumla ilgili kanunlarıyla, yasalarıyla, askeri operasyonlarıyla yapmak istediğini ilk gören insanlardan biridir ve bu toplumu ezdirmemek için kendince belli adımlar attı, belli çabalar içerisine girdi ve bu toplumun ayak altında ezilmemesi için kendince çareler üretti.”

“ONA SAHİP ÇIKMAK BİZİM İÇİN VAZGEÇİLMEZDİR”

Seyit Rıza’nın bu yanıyla da Dersim için önemli bir değer olduğunu vurgulayan ve “ona sahip çıkmak bizim için vazgeçilmezdir” diyen Ayrılmaz, “Çünkü devlet de en çok onun ismini öne çıkarıyor. Yani onlar da dolaylı da olsa ona bir temsiliyet hakkı vermişlerdir. Durup dururken kimse kimseyi bir toplum simgesi ya da önderi durumuna getirmez” değerlendirmesinde bulundu.

“DEVLETİN SALDIRISINI ANLIYORUM AMA İÇİMİZDEN BİRİLERİNİN BUNA ALET OLMASI HAKSIZLIKTIR”

Dersim Araştırmaları Merkezi (DAM) yöneticilerinden, araştırmacı-yazar Hüseyin Ayrılmaz son olarak şunları kayda geçirdi:

Seyit Rıza tarihsel duruşuyla, bu topraklara olan bağlılığıyla, kendi halkına sahip çıkma boyutuyla önemli bir köşe taşıdır ve önemli bir temsiliyeti hak etmektedir. Onun için yapılan eleştirileri, yapılan değerlendirmeleri yersiz ve haksız buluyorum.

Devletin saldırısını anlıyorum. Ona binbir tane sıfat yüklediler. Söylemediğini bırakmadılar ama kendi içimizden çıkan birilerinin bunu haklı çıkarırcasına bu deyimleri kullanmasını haksızlık olarak görüyorum ve ulus zihniyetine yaranma değerlendirmeleri olarak görüyorum.”

Pirha


İÇERİK BAŞLIKLARI
×
 MAKALELER   yazarlar