yazarlar makaleler
Kürdistan Bölgesi'nde petrol ve gaz endüstrisinde yeni aşama
9.10.2023

Omer Ahmed

Rûdaw'ın edindiği bilgilere göre, Türk yetkililer önümüzdeki iki hafta içinde Kürdistan Bölgesi petrolünün boru hattıyla Ceyhan limanına yeniden ihraç edilmesine hazır. Irak federal hükümeti yetkililerinin de Türkiye'nin bu tutumuna resmi tepkisi olumlu oldu.

Kürdistan Bölgesi’nden petrol ihracatı altı aydan fazla bir süredir durmuş durumda. Brent petrolün varil fiyatı 90 doları aşmış durumda ve birçok analist yıl sonuna kadar bu fiyatın 100 dolara ulaşacağını öngörüyor. Irak hükümeti, 6 milyar dolarlık zarara rağmen geçen süre boyunca Kürdistan Bölgesi'nden petrol ihracatının yeniden başlaması konusunda gerçek bir niyet göstermedi. Irak Petrol Bakanı Hayan Abdulgani, Haziran başında Rûdaw'a verdiği demeçte, Kürdistan Bölgesi'nden petrol ihracatının askıya alınmasının Irak'ın petrol üretimini azaltmaya yönelik OPEC Plus anlaşmasına uymasını kolaylaştırdığını açıkça söyledi.

Irak'taki bazı siyasi taraflar ellerinde olursa Kürdistan Bölgesi'nden tek varil petrol çıkarılmasına razı olmazken ABD hükümetinin ve hatta bazı Avrupa ülkelerinin son altı aydır devam eden baskıları Irak'ı boru hattının açılmasına izin vermeye zorladı. ABD'nin Irak üzerindeki baskısı Başbakan Muhammed Şiya Sudani’nin New York ziyareti sırasında ağırlaştı ve ABD'li yetkililer tüm görüşmelerde Sudani’ye petrol ihracatının yeniden başlaması gerektiğini üstüne basa basa hatırlattı.

Irak Başbakanı New York'ta Kürdistan petrol boru hattını açacakları sözü verdi. Şimdi bazı şirketlerin yöneticileri New York'taki esnek tavrın Bağdat'ta engellenip engellenmeyeceğini görmeyi bekliyor.

Irak hükümetinin Kürdistan Bölgesi halkına yönelik niyeti açıktır. Irak parlamentosu üyelerinin Kürdistan Bölgesi'nin Irak bütçesindeki payına ilişkin oylama sırasındaki ve sonrasındaki açıklamaları, yasanın uygulanmaması, Irak'taki siyasi otoritelerin Kürdistan Bölgesi'ne yönelik gerçek niyetini ortaya koyuyor. Kürdistan Bölgesi'ndeki birçok taraf da Kürdistan Bölgesi Hükümeti’nin yaşadığı mali sorunları petrolün doğrudan satılmasına bağladı ve petrolün Bağdat'a teslim edilmesi gerektiğini ısrarla savundu.

Kürdistan Bölgesi Hükümeti petrolü devretti ama Irak hükümeti Kürdistan Bölgesi'nin payına düşen tek bir doları bile göndermedi. Parayı yabancı bir ülkeye veriyormuş gibi kredi adı altında gönderdi. Kürdistan Bölgesi'ndeki bazı siyasi tarafların Bağdat'a yönelik görüşlerinin ne kadar yanlış olduğu burada ortaya çıkıyor.

Son 10 yılda petrol üretimi ve dünya pazarlarına ihracat, Kürdistan Bölgesi'ne yalnızca siyasi vizyon kazandırmakla kalmadı, bölgesel ve uluslararası bir aktör haline getirdi. Aynı zamanda önemli bir ekonomik büyümeye, Gayrı Safi Yurt İçi Hasıla'da artışa ve yüzlerce doğrudan ve dolaylı iş fırsatı ve istihdamın yaratılmasına da yol açtı. Kürdistan Bölgesi İstatistik Kurulu tarafından yapılan araştırmaya göre, Kürdistan Bölgesi'nin 2018 yılındaki toplam GSYİH'sı 25 milyar dolardı. Bunun yüzde 33,6'sı ise bu yani yaklaşık 8,4 milyar doları doğrudan petrol üretimiyle bağlantılı.

Kürdistan Bölgesi şehirlerinin son 15 yılda nasıl olduğunu, kalkınma ve şehirleşme açısından ne kadar geliştiğini hatırlamak zor olmasa gerek. Iraklı yetkililer bundan memnun değil ve Iraklı siyasi liderler açıkça Kürdistan Bölgesi'ndeki ilerlemeyi, imar ve refahı Basra ve Irak'ın diğer bölgelerindeki petrol gelirlerinden elde edilen paranın kullanılmasına bağlıyor. Siyasi ve ırkçı bakış açısıyla bazı şahsiyetlerin Kürdistan Bölgesi'nin gelişmesini engellemek istediklerini görmek zor değil.

Kürdistan Bölgesi petrolünün Batı ülkeleri için önemi

ABD’deki en büyük ekonomik sorunlardan biri, son iki yılda ülkenin para politikasını ve finansal piyasalarını etkisi altına alan yüksek enflasyon oranıdır. ABD'de enflasyonun artmasının temel nedenlerinden biri yüksek petrol fiyatlarıdır. Bu nedenle Biden yönetimi ve OPEC sürekli birbirlerini sert bir dille eleştiriyor.

Petrol arzı hacminin küresel talebin altında olduğu bir dönemde, Kürdistan Bölgesi'nden petrolün yeniden ihraç edilmesi, bu stratejik ürünün fiyatını birkaç dolar düşürebilir. Bu da mevcut ABD yönetimi ve hem Demokrat hem de Cumhuriyetçi parti yetkilileri için önemli.

Kürdistan Bölgesi ve Kerkük petrolü de bazı Avrupa ülkelerinin enerji arzında olumlu rol oynadı. Kürdistan Bölgesi'nin kalite açısından nispeten asidik olduğu değerlendirilen orta ölçekli petrolü, Avrupa rafinerilerine uygundur. Ukrayna savaşının ardından Avrupa'da enerji krizinin ortaya çıktığı bir dönemde, Kürdistan Bölgesi'nden petrolün yeniden ihraç edilmesi Avrupalılar tarafından memnuniyetle karşılanıyor. Irak'taki Avrupalı ülke temsilcilerinin Kürdistan Bölgesi'nden petrol ihracatına ilişkin açıklamaları ve destekleri de bu bağlamdadır.

Dünyadaki karmaşık enerji durumu nedeniyle Kürdistan Bölgesi bugün her zamankinden daha fazla dünyanın enerji güvenliğinin bir parçası olmuş durumda. Saddam Hüseyin rejiminin devrilmesinden bu yana Kürdistan Bölgesi'nde petrol alanında yapılan, dünya enerji haritasına ismini yazdıran bölge oluşturmak ve güçlendirmek oldu. Kürdistan Bölgesi, bölge ve tüm dünya için yeni bir enerji tedarik kaynağı haline gelmesi nedeniyle dünya için faydalı bir bölge haline geldi. Bu, Iraklı tarafların defalarca engellemesine ve Kürdistan Bölgesi'ndeki bazı siyasi partilerin büyük uğraştırmalarına rağmen Neçirvan Barzani'nin düşüncesinin sonucuydu.

Engeller

Kürdistan Bölgesi'nden petrol ihracatının önündeki ilk engel, ABD'de Irak ve Türkiye'nin meşgul olduğu şikâyetlerdir. Irak hükümeti, ABD’deki bir mahkemeden, Paris'teki Uluslararası Tahkim Mahkemesi'nin 1,4 milyar dolar tazminat ödemesi yönündeki kararının Türkiye tarafından yerine getirilmesini talep etti. Türkiye ise Irak-Türkiye boru hattı anlaşmasına göre boru hattı üzerinden belirli bir miktardan daha az petrol ihraç ettiği gerekçesi ile Irak'ın Türkiye’ye yaklaşık 1 milyar dolar tazminat ödemesi gerektiği talebiyle karşı dava açtı. Eğer iki taraf karşılıklı taviz vermez ve birbirlerine karşı yasal davalarını sürdürürlerse petrol ihracatının ertelenmesi gündeme gelir.

Bir diğer engel ise Irak hükümetinin bugüne kadar Kürdistan Bölgesi’nde faaliyet yürüten petrol şirketlerine petrol üretiminin devam etmesi için üretim maliyetini ödemeyi reddetmesidir. Irak, şirketlere varil petrol başına 6 dolar ödeyeceğini açıkladı. Kürdistan Bölgesi Petrol Üreten Şirketler Birliği bu şekilde petrol üretmeye devam edemeyeceklerini duyurdu.

Irak, hükümet harcamalarının yüzde 20'sini petrol şirketlerinin mali haklarının ödenmesine ayırıyor. Her varil petrolden elde edilen gelirin yüzde 10 ila yüzde 15'i üretici şirketlere ödeniyor. Bu nedenle Kürdistan Bölgesi'ndeki şirketler, Irak hükümetinin kendileri ile olan alışverişin ülkenin güneyindeki petrol şirketleriyle aynı olmamasını haksızlık olarak görüyor.

Irak hükümeti Kürdistan Bölgesi'ndeki üretim paylaşımı sözleşmeleri şeklindeki petrol üretim sözleşmelerini sürekli eleştiriyor. Ancak aynı Irak hükümeti petrol sözleşmelerinin yenilenmesi için yapılan son beşinci ve altıncı turlar görüşmelerinde petrol şirketlerinin başlangıç sermayesinin yüzde 35'e kadar tazmin edileceği Kürdistan Bölgesi petrol sözleşmelerine geri döndü.

Kürdistan Bölgesi’nin şirketlerle yaptığı petrol sözleşmelerinde de bu şirketler kendi sermayeleriyle petrol arama ve üretimine katıldıkları için gelirlerin yüzde 35'e kadar olan kısmını alıyorlardı. Bu nedenle Kürdistan Bölgesi'ndeki şirketlerin petrol üretiminin maliyeti, sermayesini riske atmayan ve yalnızca belirli hizmetleri veren şirketlere göre daha yüksektir. Irak hükümetini oluşturan iktidar tarafları Kürdistan Bölgesi'ndeki petrol şirketlerine yeterli mali haklar ödemeye yanaşmıyor çünkü Kürdistan Bölgesi'nde petrol üretilmesini istemiyor ve bu şirketlerin çekilmesini istiyor.

Bu iki faktöre ek olarak Kürdistan Bölgesi'nden petrol ihracatının önünde OPEC Plus'ın petrol üretimini azaltma anlaşması gibi başka engeller de var. Bu sorun Petrol Bakanlığı'nın boru hattı ve Basra limanı üzerinden petrol ihracatını dengelemesi ile çözülebilir.

Fırsatlar

Uluslararası baskılar ve Irak'ın şu anda petrol ihracatının durması nedeniyle yaşadığı büyük kayıplar sonucunda Irak'ın Kürdistan Bölgesi'ndeki petrol endüstrisine yönelik tutumu değişirse ve engel oluşturmak yerine petrol üretimi ve ihracatını kolaylaştırırsa, Kürdistan Bölgesi Petrol Boru hattından ihracatı günde 700.000 varilden daha fazla bir seviyeye ulaştırabilir ve bu rakamı gelecekte günde 1bir milyon varile çıkarabilir.

Basra'dan petrolün ihraç edilmesi ekonomik açıdan hava koşulları ve diğer lojistik sorunlar nedeniyle çoğu zaman imkansız oluyor ancak petrolün boru hattıyla ihraç edilmesi uzun vadede daha güvenli ve daha az maliyetlidir.

Boru hattı üzerinden petrol sevkiyatının artması, Kürdistan Bölgesi'ndeki petrol sektörüne yüz milyonlarca dolarlık yatırım yapılmasına yol açacaktır. Yeni şirketlerin gelip başka petrol blokları ve sahaları geliştirmesi ihtimali doğacaktır. Şirketler artık Irak hükümetinin desteğini alacaklarından emin olacaktır. Tüm bunlar Kürdistan Bölgesi'nde petrol endüstrisinin yeniden canlanmasına yol açacaktır.

Ham petrol ihracatıyla birlikte Kürdistan Bölgesi'nde petrol üretiminin devam etmesi, rafinaj sektörünün ve alt sektörlerin (rafineriler ve petrokimya endüstrisi) daha da büyümesine yol açar. Küresel yakıt krizi ve yüksek benzin ve dizel fiyatları, diğer ülkelerde yan petrol endüstrisinin ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Kürdistan Bölgesi'nde bu büyük ölçüde geliştirildi ve gelecekte daha da geliştirilebilir.

Kürdistan Bölgesi doğalgazı

Kürdistan Bölgesi önemli bir doğal gaz rezervlerine sahiptir ve doğal gazın küresel enerji güvenliğinin sağlanmasında oynadığı önemli rol nedeniyle uluslararası düzeyde siyasi ve ekonomik ağırlığını artırabilir. Elbette Kürdistan Bölgesi doğalgazının doğru yatırım yoluna dönmesi için iki Kürt iktidar partisi arasındaki iç çelişkilerin ortadan kaldırılması şarttır.

Kürdistan Bölgesi Hükümeti ile Irak arasında petrol üretimi ve ihracatına ilişkin sorunların çözülmesi, doğal gaz konusunda iki tarafı birbirine yakınlaştırabilir. Önümüzdeki birkaç yıl içinde doğal gaz geliştirme projeleri ile Kürdistan Bölgesi'nde doğal gaz üretimi o kadar arttırılabilir ki, iç ihtiyacın yanı sıra Irak'ın diğer bölgelerinde elektrik üretimi için de kullanılabilir ve hatta diğer ülkelere ihraç edilebilir. Doğal gazın Türkiye toprakları üzerinden ihraç edilmesinin altyapısı hazırdır, Kürdistan Bölgesi'nden doğal gaz ihraç etmek için gereken tek şey, Türkiye sınırına bir boru hattı döşenmesidir.

Geçtiğimiz ay Irak hükümeti, Türkiye üzerinden Avrupa'ya ve diğer ülkelere demiryolu ve gaz boru hattı inşa etme amaçlı 17 milyar dolarlık bir projeyi hazırlandığını duyurdu. Kürdistan Bölgesi'nin doğalgaz kaynaklarını bağlamadan bu projenin ekonomik açıdan hiçbir faydası olmaz.

Rudaw

İÇERİK BAŞLIKLARI
×
 MAKALELER   yazarlar